Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar. Bu sene (2010) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin. Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün.
Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır. Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler…
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir ! Bunu yapmayın ve yaptırmayın.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet...
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım…
Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır.
Poşete koymadığınız her çekirdek için şimdiden teşekkürler...
20 Mayıs 2010 Perşembe
16 Mayıs 2010 Pazar
İŞTE KEFİR' İN YARARLARI:
* Bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden mikrobik enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırır.
* Astım ve alerjiye karşı direnç oluşturur.
* Büyümeye güçlü destek sağlar.
* İhtiyaç duyulan enerji için mükemmel destek verir.
* Beyin hücrelerini aktif hale getirir ve beyinsel dinamizmi arttırır.
* Obeziteye ve aşırı zayıflamaya karşı frenleyicidir.
* Bağırsak florasını düzenler eder.
* Cilt güzelliğine ve parlaklığına olumlu etkileri vardır.
* Saçları güçlendirir.
* Gençlik döneminin etkin, enerjik ve aktif bir dönem olması için unutulmaz bir partnerdir.
* Gençlik ve dinçlik duygusunun sürekli olmasını sağlar.
* Yorgunluk ve strese karşı koruyucu bir kalkan görevi görür.
* Cinsel fonksiyonların devamlı olmasında aktiflik kazandırır.
* Kanı temizler, kolesterolü dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür
* Damar sertliğini ve kalp krizi riskini önler.
* Uykusuzluğu gidericidir. Spor yapan kişiler için enerji deposudur.
* Sindirimi kolaylaştırır.
* Kemoterapi tedavisi sırasında vücudun güçlü kalmasını ve beslenmenin devamlı olmasını sağlar.
* Selülitlere karşı etkilidir.
* Bir çok hastalığın oluşumunu ilk başlangıçtan itibaren hemen önler.
* Alkol alanlar bakımından kaybolan vitaminlerin geri kazanılmasında tam bir takviye sağlar.
* Saç dökülmelerini azaltır.
* Doğum kontrol hapı ve idrar söktürücü ilaç kullananlara yardımcıdır
* Antibiyotik ilaçlar vücuttaki tüm vitaminleri ve bakterileri öldürdüğü için; doğal savunma ve savaş ordularını kurarak doğal antibiyotik görevi yapar.
* Antioksidan özellikleriye hücre yenilenmesine katkıda bulunur.
* Menopoz dönemindeki riskleri azaltır
* Aşırı yıpranmayı ve yaşlanmayı yavaşlatır.
* Damar sertliğini önler
* Uzun ve sağlıklı bir ömür trendine yönelik metabolizmanın mimarıdır. Kemiklerin ve kasların kuvvetli kalmasına destek sağlar.
* Oestropoz ve Alzheimer hastalığına karşı direnç oluşturur.
* Başta Prostat ve bağırsak kanseri olmak üzere bir çok kanseri önleyici etkisi olduğu bilinmektedir.
* Bellek zayıflığını ve dikkat azalmasını engeller.
* Kronik güçsüzlüğe karşı kuvveti arttırır.
* Görme zayıflığını ve katarakt oluşumunu önler.
* Serbest radikallerin, ağır metallerin ve zehirli gazların vücuttaki olumsuz etkilerini azaltır.
* Kronik depresyona karşı olumlu iyileştirmeler gerçekleştirir.
* Genç yaşlanmayı sistemize eder.
* Mutlu bir yaşlılık dönemi için vazgeçilmez doğal bir dosttur.
............ve sayılamayacak kadarpek çok faydası vardır
* Astım ve alerjiye karşı direnç oluşturur.
* Büyümeye güçlü destek sağlar.
* İhtiyaç duyulan enerji için mükemmel destek verir.
* Beyin hücrelerini aktif hale getirir ve beyinsel dinamizmi arttırır.
* Obeziteye ve aşırı zayıflamaya karşı frenleyicidir.
* Bağırsak florasını düzenler eder.
* Cilt güzelliğine ve parlaklığına olumlu etkileri vardır.
* Saçları güçlendirir.
* Gençlik döneminin etkin, enerjik ve aktif bir dönem olması için unutulmaz bir partnerdir.
* Gençlik ve dinçlik duygusunun sürekli olmasını sağlar.
* Yorgunluk ve strese karşı koruyucu bir kalkan görevi görür.
* Cinsel fonksiyonların devamlı olmasında aktiflik kazandırır.
* Kanı temizler, kolesterolü dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür
* Damar sertliğini ve kalp krizi riskini önler.
* Uykusuzluğu gidericidir. Spor yapan kişiler için enerji deposudur.
* Sindirimi kolaylaştırır.
* Kemoterapi tedavisi sırasında vücudun güçlü kalmasını ve beslenmenin devamlı olmasını sağlar.
* Selülitlere karşı etkilidir.
* Bir çok hastalığın oluşumunu ilk başlangıçtan itibaren hemen önler.
* Alkol alanlar bakımından kaybolan vitaminlerin geri kazanılmasında tam bir takviye sağlar.
* Saç dökülmelerini azaltır.
* Doğum kontrol hapı ve idrar söktürücü ilaç kullananlara yardımcıdır
* Antibiyotik ilaçlar vücuttaki tüm vitaminleri ve bakterileri öldürdüğü için; doğal savunma ve savaş ordularını kurarak doğal antibiyotik görevi yapar.
* Antioksidan özellikleriye hücre yenilenmesine katkıda bulunur.
* Menopoz dönemindeki riskleri azaltır
* Aşırı yıpranmayı ve yaşlanmayı yavaşlatır.
* Damar sertliğini önler
* Uzun ve sağlıklı bir ömür trendine yönelik metabolizmanın mimarıdır. Kemiklerin ve kasların kuvvetli kalmasına destek sağlar.
* Oestropoz ve Alzheimer hastalığına karşı direnç oluşturur.
* Başta Prostat ve bağırsak kanseri olmak üzere bir çok kanseri önleyici etkisi olduğu bilinmektedir.
* Bellek zayıflığını ve dikkat azalmasını engeller.
* Kronik güçsüzlüğe karşı kuvveti arttırır.
* Görme zayıflığını ve katarakt oluşumunu önler.
* Serbest radikallerin, ağır metallerin ve zehirli gazların vücuttaki olumsuz etkilerini azaltır.
* Kronik depresyona karşı olumlu iyileştirmeler gerçekleştirir.
* Genç yaşlanmayı sistemize eder.
* Mutlu bir yaşlılık dönemi için vazgeçilmez doğal bir dosttur.
............ve sayılamayacak kadarpek çok faydası vardır
22 Nisan 2010 Perşembe
KURUYEMISIN FAYDALARI
AY ÇEKİRDEĞİ FAYDALARI
KABAK ÇEKİRDEĞİ FAYDALARI
TUZLU FISTIK FAYDALARI
ANTEP FISTIĞI FAYDALARI
KAJU FISTIK FAYDALARI
FINDIK İÇİ FAYDALARI
PATLATMALIK MISIR FAYDALARI
BADEM FAYDALARI
LEBLEBİ FAYDALARI
BEYAZ LEBLEBİ FAYDALARI
CEVİZ FAYDALARI
KURU İNCİR FAYDALARI
KURU HURMA FAYDALARI
KURU KAYISI FAYDALARI
KURU ÜZÜM FAYDALARI
TÜRK KAHVESİ FAYDALARI
|
6 Ocak 2010 Çarşamba
VİTAMİN D VE GÜNEŞ IŞIĞININ YARARLARI HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 15 GERÇEK
Vitamin D, osteoporoz, depresyon, prostat kanserinden korur, hatta diabet ve obesiteyi de engeller. Vitamin D, beslenme dünyasında belki de en fazla göz ardı edilmiş besin elementlerinden birisidir. Bunun nedeni büyük bir ihtimalle ücretsiz elde edilmesidir. Vücudunuz güneş ışığı ile temas ettiğinde vitamin D üretmeye başlar. İlaç şirketleri size güneş ışığı satamazlar, bu yüzden onun yararları ile ilgili olark herhangi bir reklamda yapmazlar. İşin gerçeği şu ki çoğu insan vitamin D nin sağlıkla olan ilişkisini bilmez.
Bu konu ile ilgili olarak aşağıda Mike Adams’ın Dr. Michael Holick ile yaptığı bir röportajdan alıntılar bulacaksınız:-
1.Vitamin D, deriniz tarafından doğal güneş ışığından gelen ultraviole radyasyonu ile karşılaşınca üretilir.
2.Güneşin tedavi edici ışınları (ki bunlar cildinizde vitamin D üretirler) herhangi bir camdan içeri süzülemezler. Bu şu demektir arabanızda veya evinizde otururken vitamin D üretimi olmaz.
3. Günlük besinlerinizden yeterli Vitamin D alabilmek hemen hemen imkansızdir. Vücudunuzda vitamin D oluşturmanın tek yolu doğrudan güneş ışını ile temas etmektir.
4.Günlük vitamin D ihtiyacını en alt düzeyde karşılayabilmek için en az 10 bardak vitamin D katkısı ile güçlendirilmiş süt içmek gereklidir.
5. Yaşadığınız yer ekvatordan ne kadar uzak ise güneş altında kalma ihtiyacınızda o oranda artar. Kanada, İngiltere ve A.B.D eyaletlerinin büyük bir kısmı ekvatordan oldukça uzaktırlar.
6. Vitamin D üretebilmek için teni koyu renkli olan kişilerin açık tenli kişilere oranla 20-30 defa daha fazla güneşte kalmaları gereklidir (açık tenlilerin ürettiği vitamin D miktarına eşit üretim yapabilmeleri için). İşte bu yüzden prostat kanseri siyah erkekler arasında salgın gibidir. Bu, çok basit, ama çok yaygın bir güneş ışını eksikliğidir.)
7.Bağırsaklarınızda kalsiyumun emilebilmesi için vücudunuzda yeterli vitamin D olması gereklidir. Şayet vitamin D miktarı yetersiz ise vücudunuzda kalsiyum emilimi olmaz ve aldığınız bütün kalsiyum takviyeleri de etkisiz kalır.
8.Vitamin D eksikliği bir gecede düzeltilebilecek bir şey değildir. Kemiklerinizi ve sinir sisteminizi güçlendirebilmek için aylar boyunca Vitamin D takviyesi almak (hap veya iğne olarak) ve güneş ışığında kalmak gerekir.
9. Güneş koruma faktörü çok zayıf olan kremler bile (örneğin SPF=8) vücudunuzun Vitamin D oluşturmasını %95 oranında engeller.
İşte, güneşten korunma ürünleri bu şekilde bir vitamin eksikliğine neden olarak hastalıklara yol açarlar.
10. Güneş ışığından çok fazla ve gereksiz miktarda vitamin D üretmek mümkün değildir, çünkü vücudunuz sadece kendi ihtiyacı kadarını üretir.
11.Şayet göğüs kemiğiniz üzerine sıkıca bastırınca acı veriyorsa, o halde kronik vitamin D eksikliğinden muzdaripsiniz demektir.
12.Kullanılmaya başlamadan evvel vitamin D böbrekleriniz ve karaciğeriniz tarafından harekete geçirilir.
13. Vücudunuzda böbrek hastalıkları veya karaciğer hasarı varsa o zaman vitamin D nin harekete geçirilmesi ve vücut içinde dolaşıma başlaması zorlaşır.
14.Vitamin D vücudunuzdaki en güçlü tedavi edici kimyasallardan birisidir, ancak bunu elde etmek için herhangi bir reçeteye veya ödeme yapmaya gerek yoktur.
Güneş ışınlarıyla temasın zararlı etkilerine gelince, zaten vücudunuzdaki süper antioksidanlar sizin bedeninizin güneş ışığından yanmamasını sağlar (aşırı olmamak kaydıyla). Astaxanthin içimizdeki en güçlü güneş filtresidir ve sizin yanmadan güneş altında kalma sürenizi iki misli uzatır. Diğer güçlü antioksidanlar ise Acai, Nar ve böğürtlendir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)